NUTUK
M. Kemal, Cumhuriyetin
Kuruluş yıl dönümünden hemen önce ve aynı zamanda Cumhuriyet ile özdeşik
Cumhuriyet Halk Fırkası kuruluş yıl dönümüne denk gelen günlerde 15 – 20 Ekim
1927 tarihleri arasında iç ve dış basın ve elçilik temsilcilerinin de hazır bulunduğu
Mecliste okunan,
Nutuk;
Mustafa Kemal’in kaleme aldığı, kimilerine
göre Türk Hakanlarının Öğüt anıtı, Tuğ sahibinin gerekçeli kararları,
kimilerine göre hesap verme,kimilerine göre uzun ve tek taraflı konuşma, bana
göre de, neyi? neden? nasıl? yaptım, anlamında,belgelere dayanan disiplinler
arası bilimsel eser niteliğindedir. Daha sonra kitap olarak bastırılmıştır.
Nutuk’un ilk basımı eski harflerle yazılmıştır. 1919 – 1927 yılları arasındaki
Milli Mücadele, meclisin kurulması, Kurtuluş Savaşı, Cumhuriyetin ilanı,
İnkılapların gerçekleşmesi sürecini anlatır. Bu anlatım da Ulu Önder dünya ve Türkiye ile son derece
önemli sosyopolitik tespitlere değindiği gibi kişisel ve toplumsal gelişimin
önemli noktalarına da dikkat çekmiş, tespitlerini olaylar içinde vurgulayarak
yine bilimsel öğrenme basamaklarını sentez düzeyinde çıkarmıştır. Tespitlerin
bu basamakta olması bile başlı başına dünyanın ender görebileceği dahiyane
bilimsel bir karaktere tek başına öncülük eder.
Nerede ne zaman toplumsal? Nerede ve ne zaman kişisel? Olunması
gerektiği, mutlak çözüm karakterinin getirdiği kararlar dizini anlatımda yerini almıştır. Örneğin bu güne ait
bilimsel yaklaşımları dahi içinde görebilmek mümkündür ki; Duygusal zeka O
günlerde tanımlı olmadığı halde, duygusal zeka için muhteşem bir örnektir. Türk
Devletleri ve Dünya devletleri tarihinde bu denli açıkça ilan edilen, bilimsel
kurallar gözetilerek belgeler ile gerekçelendirilmiş başkaca bir eser yoktur.
Dilerdim ki, her disiplinin uzmanı kendi
disiplini ile ilgili olarak NUTUK için yorum yapsın, umarım olur. O zaman bütün
disiplinlerden aldığımız verileri toplayarak zengin bir ortak payda
çıkarabilmek mümkün ve çok güzel olurdu.
Zaman zaman bu
başlık altında bir, iki disiplin açısından bir girizgah yapmayı planlıyorum.
Umarım ki, katılanlar ve söyleyecekleri olanlar yazarlar ve açıkça paylaşırlar.
İyi ve değer ifadeleri aynen isimleri altında paylaşmaya söz veriyorum.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder